calò
roma’da
şehir merkezi sayılabilecek bir yerde
hala metal satıyor
calò’da metaller birbirlerinin üzerlerinde uyuyorlar
plaka plaka, profil profil, boy boy, en en
saatçiler için sarılar, altın gibi
çerçeveciler için alüminyumlar sanki balık
ölü tabutları için, içine kurşun karıştırılmış çinkolar, yumuşacık
bana ölü tabutu çinkolarından ver calò
bana ölü tabutu çinkolarından ver
bana onlar, şimdi lazım
varsın tabutum çinkosuz olsun
ben onları oyayım yaşıyorken
sonra isterseniz tabutuma oyulmuşlarını koyun
bana benzeyenlerini
delik deşik
“yaşarken” oyulmuş desinler
eski ayakkabılar gibi, gezerken delinmiş desinler.
bana dört metre kare ver şimdilik
bir tabutluktan daha büyük
onlara hayatlar oyayım
hayatlar tabuta sığmıyor zaten
hayatlar ölümlerden daha büyük her zaman
yaşarken yapmalı herşeyi
dünya büyükken
bir ucundan kalkıp diğer ucunda aşklar bulmalı
heyecanlar bulmalı
kavgalar bulmalı
yenmek ve yenilmek için değil elbette
sırf öteki taraftakini merak ettiğimizden
zorlamak için kapıları tutanları
calò
bana dört metrekare ver şimdilik
her tarafım asit iken
fatih mika, 11 Ağustos 2010 Roma