Gravür sanatçısı Fatih Mika 67. Kişisel Sergisini Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde açıyor. 8 Ekim ile 16 Kasım 2013 Tarihleri arasında açık kalacak sergide Fatih Mika son dönem gravürlerinin yanısıra değişik dönemlerinde yaptığı gravürlerine de yer verecek.
Sanatçı gravürlerinde genellikle, doğa ile doğrudan temas ederek yaşanan çocukluğun ve gençliğin anılarından arta kalan, İstanbul ve çevresindeki doğayı, hayvanları, özellikle de kuşları ve balıkları gravürlerine esin kaynağı olarak alıyor
Güvercinler (kimi uçuşta, kimi kayalara, kimi damlardaki kiremitlere, kubbelere konmuş) ve şahinler, ördekler, kediler ve uzun karınca alayları ve yanardöner pulları ile balıklar ve deniz kabukları, bunların ötesinde manolya çiçekleri ve dallar ve yapraklar ve bataklık bitkileri...Fatih Mika´nın nostalji dolu, masalsı anlatımların izlerini taşıyan bu gravürleri onun en başarılı eserlerinin çoğunu oluşturuyor.
Doğanın ulu kitabı, gravürcünün gözlerinde bitmez tükenmez bir masal kitabına dönüşüyor.
Bugün Fatih Mika, çok farklı kültürel kaynaklara sahip bir gravür sanatçısı: Doğum yerinden ve silinmez izler bırakan Türkiye´deki formasyonundan ( bu kapsamda başlarından hiç eksik olmayan kırmızı kalpakları ile Danseden Dervişler ; veya gökyüzüne uzanan minare ve kubbe siluetleri ile İstanbul´un büyüleyici profilleri veya halılar, masalların bu büyülü taşıtları, akla geliyor)
Saygın bir gravür okuluna sahip olan acılarla dolu Sarayevo’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde gravür eğitimi alan Fatih Mika, Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde de “Gravür Teknikleri” dersleri vermiştir. Halen Foggia Güzel Sanatlar Akademisi’nde aynı dersi vermektedir.